Sayfalar

29 Temmuz 2012 Pazar

Şair NABİ









Şair NABİ


Hacca gitmek üzere bir kısım devlet erkanıyla birlikte yola çıkar. Kafile Medine-i Münevvereye yaklaşmıştır. Vakit gecedir. Rasulüllah (s.a.v) Efendimiz’e bir an önce ulaşma özlemiyle Nâbî’nin gözüne uyku girmemiştir. Fakat kafiledeki bir devlet adamı, hem de ayaklarını kıbleye doğru uzatmış, uyumaktadır. Hz.Peygamber (s.a.v) ’in beldesinde, edebe aykırı böyle bir gaflet hâlini bir türlü hazmedemeyen ve çok üzülen Nâbî, içinden gelen bir ilhamla aşağıdaki kasideyi söyler:

Müezzin'in, Ezanın ardından Şiiri okuması!


Nâbî bu şiiri yolda yazar. Kafile şafak vakti Medine-i Münevvere’ye girmektedir. Ravza-i Mutahhara’ınn minarelerinden sabah ezanı okunmaktadır. Müezzin, ezanın ardından Türkçe bir kaside okumaya başlar. Nâbî, dikkat eder, okunan kendi şiiridir. Hemen minarenin kapısına koşar. Müezzine; Allah aşkına, okuduğun bu kasideyi nerden öğrendin, der. Müezzin şöyle cevap verir:

“Bu gece rüyamda Efendimiz (s.a.v) ’i gördüm, bana dedi ki: Ümmetimden Nâbî adında bir şair, benim hakkımda şu kasideyi yazdı, hoşuma gittiği için bunu okumanı arzu ediyorum. Ben de rüyamda Efendimizden öğrendiğim beyitleri aynen okudum”."O iki cihan efendisi, gerçekten Nabi'mi? dedi; o benim." Nâbî, sevincinden oracığa bayılıp düşer. O, bu iltifata, Rasulüllah Efendimiz’e duyduğu edep ve muhabbetten dolayı nâil olmuştur.
















"Hz.Mevlânâ’ya göre edep, insanın bedenindeki ruhtur, enbiyâ ve evliyânın göz ve gönül nurudur, şeytanın katilidir, insanla hayvanı birbirinden ayıran en önemli vasıftır."



İşte Nabi’nin kasidesi


Sakın terk-i edebden kûy-ı Mahbûb-i Hudâ’dır bu
Nazargâh-i ilâhidir,Makam-ı Mustafâ’dır bu,
Sakın edebi terk etme.
Felekde mâh-i nev, Bâbüsselâm’ın sîne-çâkıdır
Bunun kandili Cevzâ, matla’-i ziyâdır
Habib-i Kibriyâ’nın hâbgâhıdır fazilette
Tefevvuk-kerde-i Arş-ı Cenâb-ı Kibriyâ’dır bu.

Bu hâkin pertevinden oldu deycûr-i adem zâil
Amâdan açdı mevcûdât düş ceşmin tûtiyâdır bu.
Muraât-ı edep şartıyla gir Nâbî bu dergâha
Metâf-ı Kudsiyandır cilvegâh-ı enbiyâdır bu Ey Nâbî


Şiirin açıklaması



Sakın terk–i edepten, kuy–i mahbub–ı Huda’dır bu
Nazargâh–ı ilahidir, Makam–ı Mustafa’dır bu.
“Edebi terketmekten sakın. Zira burası ALLAH–u Teala’nın sevgilisi olan Peygamber Efendimizin (sav) bulunduğu yerdir. Bu yer, Hak Teala’nın nazar evi, Resul–i Ekrem’in makamıdır.”
Habib–i Kibriya’nın hâb–gâhıdır faziletde
Tefevvuk–kerde–i arş–i cenab–ı kibriyadır bu.
“Burası Cenab–ı Hakk’ın sevgilisinin istirahat ettikleri yerdir. Fazilet yönünden düşünülürse, ALLAH Teala’nın arşının en üstündedir.”
Bu hâkin pertevinden oldu deycur–i adem zâil.
İmâdın açdı mevcudat dü çeşmin tütiyadır bu.
“Bu mukaddes yerin mübarek toprağının parlaklığından, yokluk karanlıkları sona erdi. Yaradılmışlar iki gözünü körlükten açtı. Zira burası kör gözlere şifa veren sürmedir.”
Bunun mâh–ı nev Bab–üs selâmın sine–i çâkidir.
Bunun kandili cevza matlanur–i ziyadır bu.
 “Gökyüzündeki yeni ay, O’nun kapısının yüreği yaralı aşığıdır. Gökyüzündeki oğlak yıldızı bile o Peygamberin nurundan doğmaktaktadır.”
Muraa–ı edeb şartıyla gir Nâbi bu dergâha
Mutâf–ı kudsiyadır bûse–gâh–ı enbiyadırı bu.
“Ey Nabi! Bu dergaha, edebin şartlarına riayet ederek gir. Zira burası, büyük meleklerin etrafında pervane olduğu ve Peygamberlerin hürmetine eğilerek öptüğü tavaf yeridir.
ŞAİR NABİ
  Cihan Güven

BU TERAZİ BU SİKLETİ ÇEKMEZ.!

             BU TERAZİ BU SİKLETİ ÇEKMEZ.!

‘Kıl san’at-ı Üstâd-ı tahayyürle temâşâ
 Dem urma eger ârif isen çûn u çerâdan’

(Eğer ârif isen ‘nasıl’ ve ‘niçin’ lerden bahsetme (bunlarla uğraşma); Üstâd’ın sanatını hayretle seyret.)

"İdrâk-i maâlî bu küçük akla gerekmez,
 zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez.”

Ziya paşa



İnsanın aklı mahdut, idraki sınırlı olduğu için, birçok hususu anlamak noktasında aciz ve cahildir. Cennet ve cehennem, ruhun mahiyeti, evrenin derinlikleri ve sınırları, aklın kapasitesi gibi yüzlerce konuda, insan aklı aciz ve cahildir. İşte bu beyit bu acizliği formüle ediyor.

-

CUMANIZ MÜBAREK OLSUN

  Cihan GÜVEN

MADDE VE MANA



MADDE VE MANA


Şu sonsuz kainatta bir parça toprak, şekillenmiş insan olmuş
Sonra kin düşmüş aralarına.!
Kimi madde de aramış kendini  
Tapmış araya pula puta!
Kimi mana da bulmuş kendini
Şems olmuş, Selahaddin olmuş, kimi Mevlana..

Hangi ateş yanmış Yunus gibi
Hangi deniz Mevlana dan engin
İçine girer yıkanır temiz kalmaz kimi?
Topraktan olduğuna inanır, toprağı yaradanı yoktur düşünesi.!

Kim yakar gök kubbenin ışıklarını kim söndürür.?
Kim getirir her sabah güneşi bize.?
Bir yerine bin alır yine de isyandadır bilmeyen..?
Şükreder bilenler bin verip bir alanda
Çünki doymanın zevkine varmışlardır MANA DA...
Cihan Güven

ALLAH size dünyayı, onunla ahireti arayasiniz diye vermistir. Ona meyledesiniz diye degil..! 

Hazreti Osman Radyallahu anh

28 Temmuz 2012 Cumartesi

MÜMİNLER KARDEŞTİR.


MÜMİNLER KARDEŞTİR.


ALLAH (CC.) Kuran’ı kerimin bir çok ayetinde gerek kullarının kendisiyle
gerek gönderdiği elçileri(Peygamberleri) ile ve gerekse  kullarının  kendileri ile ilgili olarak aralarındaki  ilişkilerde  nasıl hareket etmelerini  açıklamıştır.
YAKLAŞAN RAMAZAN MÜNASEBETİYLE ;HUCURAT SURESİ 10-11-12 AYETLERİ İLE İNSANLAR ARASIDAKİ MÜNASEBETLERİN NASIL OLMASI YÖNÜNDEKİ HUSUSLARI  İMANIN TADINA VARMAK İÇİN BİR KEZ DAHA HATIRLAYALIM.  


10. İnnemel mü'minune ıhvetün fe aslihu beyne ehaveyküm vettekullahe lealleküm türhamun    

11. Ya eyyühellezıne amenu la yeshar kavmün min kavmin asa ey yekunu hayram minhüm ve la nisaüm min nisain asa ey yekünne hayram minhünn ve la telmizu enfüseküm ve la tenabezu bil elkab bi'sel ismül füsuku ba'del iman ve mel lem yetüb fe ülaike hümüz zalimun    

12. Ya eyyühellezıne amenütenibu kesıram minez zanni inne ba'daz zanni ismüv ve la tecessesu ve la yağteb ba'duküm ba'da e yühıbbü ehadüküm ey ye'küle lahme ehıyhi meyten fe kerihtümuh vettekullah innellahe tevvabür rahıym    

Mealen;
Rahman ve Rahim ALLAH adıyla.

10. Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.   

11. Ey iman edenler! Sizden bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Ne malum belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi (daha doğrusu kendinizi)karalamayın, birbirinize kötü lakaplar takmayın ve  kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.    

12. Ey iman edenler! Zandan çok sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir. 

Kısaca açıklamak gerekirse ;
1-  Müminler kardeştir.
2-  Kardeşlerin arasını düzeltin.
3-  Allaha karşı gelmekten sakının ki Allah size merhamet etsin
4-  Hiç kimseyle alay etmeyin
5-  Kimseyi karalamayın
6-  Kötü isimler takmayın
7-  Çokça tevbe edin
8-  Zandan çok kaçının(En büyük şer güçtür! .Var olmayan, ya da var olması mümkün olmayan şeyleri imkân dahilinde göstererek bilinci adeta esir eder.)
9-  Kimsenin kusurunu ve mahremiyetini araştırmayın
10-Gıybet etmeyin(Bir kimsenin, kendisi için söylenenleri duyduğu zaman hoşlanmayacağı, kalbinin kırılacağı bir sözünü, hâlini veya hareketini arkasından bulunmadığı yerde söylemek, hareketiyle göstermek veya îmâ etmek. Dedi-kodu)
11-Gıybet ölü kardeşinin etini yemek gibidir, bu ise çok tiksinti verici bir şeydir.

Ramazan ayında tükettiğimiz gıdalar aslında her gün tükettiğimiz gıdalar olmasına rağmen bize nasıl  farklı bir lezzet hissettiyorsa , ayetlerin açıklamasındaki husulara riayet ederek; Rabbim  hidayetiyle  hepimizin imanın tadına varmamızı nasib etsin.

Cihan GÜVEN

DOĞRU DAVRANIŞLAR


DOĞRU DAVRANIŞLAR



A-Allah’ı bir an bile aklından çıkarma. Dönüşünün ona olacağını unutma.
    Abdestsiz dolaşmaAğır başlı ol,  Alçak gönüllü ol. Asi olma. Aç gözlü olma.
   
B-Besmelesiz hiçbir işe başlama.

C-Cennete götürecek ibadet ve davranışlarda bulun.

Ç-Çetin geçeceğine şüphe olmayan kıyamet gününe hazırlıklı ol. 

D-Dua et. Tanıdığın tanımadığın bütün ümmeti Muhammed için de dua et.
    Davetlere icabet etSende davet et . Dedikodu yapma.

E-Emin bir insan olduğundan insanlar emin olsunlar.
    Eşine, evlatlarına, annene, babana ve diğer büyüklerine sevgi ve şefkatle davran.
    Evine girerken selam ver, Allahtan bereket esenlik ve güzellikler dile.
    Emanete ihanet etme.

F-Fenalığı emretme, kendin de ondan kaçın.

G/ğ- Günahlarını bağışlaması için Allahtan af dileGıybet etme. Güler yüzlü ol.
         
H- Herkesle iyi geçinHastaları ziyaret et, onlar için Allahtan şifa dileHamd et.
     Helal kazan. Helal ye. Harama bulaşma. Hesaba çekilmeden kendini hesaba çek.

I/i- İnsanlara güzel sözlerle hitap etİyi bir kul, iyi bir insan ol. İki düşün bir söyle.
      İkramı geri çevirmeİkramda bulun. İlim öğren. İttifak edilmiş konulara uy.
      İsraftan kaçın. İşini en iyi şekilde yap, rızık kapın işindir unutma.

J-  Jest ve mimiklerinle karşındakini rahatsız etme.
     (Jest, baş, el, kol, ayak, bacak, kısaca bedenin anlatım amaçlı veya anlatıma destek vermek
      amacıyla kullanımıdır.)
     (Mimik, yüzün maske olarak adlandırdığımız bölgesinde bulunan kasların  anlatım amaçlı olarak
      kullanılmasıdır.)

K- Kuran oku. Kul hakkı yeme. Kibirli olmaKimseyle alay etme. Kanaatkar ol. 
      Kimseyi hüsrana uğratmaKimseyi kınama. Kimseyi ayıplama.
      Küskünleri barıştır. Komşu hakkını gözet, onların hal ve hatırlarını sor,
      durumlarından bilgi sahibi ol, ihtiyaçları var mı öğren yapabileceğin bir şey
      varsa yardımcı ol.      

L-Layık olana hürmette kusur etme.

M-Masiyetten sakın.
    (Masiyet ;Baş kaldırmak, isyan etme, haddi aşma, sınırları çiğneme; Allah'a ve Resulüne karşı
      gelme, günahlara dalma, helâl ve haram sınırlarını çiğneme.)

N-Namaz kıl .

O-Olduğundan farklı görünmeye çalışma.

Ö-Ölmeden önce ölünüz hadisi şerifini iyi anla.
   
P- Pişmanlık duyacağın şeylerden uzak dur.

R-Rasulullaha  çokça salat ve selam et, onun izinden yürü.
    Ramazan ayından sonrada açlık dışında her günü oruçlu gibi yaşa.

S-Susmak bazen çok şey söylemektir unutma.
    Selam ver selam al. Söze selamsız başlamaSadaka ver.

Ş- Şükür et. Allahın sana verdiği nimetleri düşün.

T- Takva sahibi ol.
      (Takva; Bütün günahlardankendini korumak. Dinin yasak ettiğinden veya
       haram olduğundan şüphe duyulan  şeylerden çekinmek.)
      Tevbe et.Tesbihata devam et.Tefekkür et.Temizliğe dikkat et. (çevre,elbise,vücud vb.)
   
U-Utanma insana has güzel bir duygudur, bu duyguyu taşımayanlardan uzak dur.

Ü-Ümitsizliğe kapılma.

V-Vefalı , doğru ve dürüst ol.

Y-Yaratılmış her canlıya merhametli ol ki Allahta sana merhamet etsin.

Z-Zikir Allahı anmandır .Sen allahı anki  ki; o da seni unutmasın.Zandan kaçın.
    Zinaya yaklaşma. Zamanın değerini bil ve onu  iyi kullan, unutma boşa  geçen her
    dakika kaybettiğin dünyevi ve uhrevi sermayendir.


Değerli dostlar sizde bu yazıyı dağıtınız. Üzerinde bir dakikalığına  bile olsa  düşünülmesine,
tek bir kişinin doğru davranışlar edinmesine vesile olabilirsiniz.
Yüce ALLAH hepimizin yar ve yardımcısı olsun.Ramazanınız mübarek olsun.
Cihan Güven.